İSTANBUL İŞGÜCÜ PİYASASI: Güncel Görünüm ve Yapısal Özellikler 2022 Raporu Basın Bülteni Yayınlandı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketi İSPER olarak  “İSTANBUL İŞGÜCÜ PİYASASI: Güncel Görünüm ve Yapısal Özellikler 2022” konulu araştırma raporunun çarpıcı verilerini kamuoyuyla paylaştık.

 

ÜNİVERSİTE MEZUNU KADINLARIN ARTAN İŞSİZLİĞİ ALARM VERİYOR!

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketi İSPER (İstanbul Personel Yönetim A.Ş.); istihdama yönelik politikaların tasarlanması ve uygulanmasına, işgücü piyasası sorunlarının çözümüne katkı ve yön sağlayacak “İSTANBUL İŞGÜCÜ PİYASASI: Güncel Görünüm ve Yapısal Özellikler 2022” konulu araştırma raporunu kamuoyuyla paylaştı.

Bu rapor; İBB ve İştirak Şirketlerine, İstihdam ve İşgücü Yönetiminde Çözümler sunan, aynı zamanda İBB’nin özel sektördeki işverenle iş arayanları buluşturan Bölgesel İstihdam Ofisleri koordinasyonundan sorumlu iştirak şirketi olan İSPER liderliğinde; İBB Bölgesel İstihdam Ofisleri(BİO), Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), İstanbul Planlama Ajansı(İPA) ve Remind Araştırma Şirketi ortak çalışması ile hazırlandı. İlkinde olduğu gibi, İstanbul İşgücü Piyasasında 2014-2022 döneminde meydana gelen gelişmeler ve ortaya çıkan sorunlar, Türkiye İşgücü Piyasası ile karşılaştırmalı olarak incelendi.

İstanbul İşgücü Piyasasının olumlu ve olumsuz temel özelliklerinin yanı sıra özelikle eğitimli kadınlarda işsizliğinin ürkütücü boyutları, uzun süreli işsizliğin nedenleri, işsizlik sigortasının dışlayıcı boyutları, çalışanların işten memnuniyetsizliği, işgücü arz ve talebinde uyumsuzluk, beceri açığı, inaktivite, enflasyonda ani ve sert yükselişin yarattığı sorunlar, İBB’nin eğitim ve istihdam konusunda iki önemli kurumu Enstitü İstanbul İSMEK ve Bölgesel İstihdam Ofisleri raporun dikkat çeken konu başlıkları olarak tespit edildi.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Zeynep Neyza Akçabay, işgücü piyasasında beceri açığı ve vasıfsızlık sorununa dikkat çekerek “Araştırma sonuçları firmaların hem beyaz yaka hem de mavi yaka işgücünde aradıkları mesleki beceri ve yetkinlikleri bulamadıklarını gösteriyor. Eğitim sistemi işgücünü istihdama hazırlamada yetersiz. Gençler bu durumun farkında. Üniversiteden mezun olan gençlerin iş bulabilmek için mesleki ve beceri eğitimlere yöneldiğini görüyoruz. Düşük eğitimli ve vasıfsız işsizlerin de mesleki eğitimlere giderek artan bir talebi var: İBB Enstitü İstanbul İSMEK mesleki eğitim programlarına katılma hevesi gösterenlerin oranı, 2021’den 2022’ye tam 10 yüzde puan artışla yüzde 41,7’den yüzde 51,7’ye yükseldi. Ayrıca kadınların mesleki eğitim almaya erkeklere kıyasla daha hevesli olduğunu görüyoruz.”dedi

Araştırma sonuçlarına ilişkin İBB Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, İstanbul işgücü piyasasındaki arz ve talepteki uyumsuzluğa dikkat çekti. “İstanbul’da başta yüksek kira artışları olmak üzere hızla yükselen enflasyon karşısında artan asgari ücretler iş arayanları tatmin etmiyor, bu ücret seviyelerinden çalışmak istemiyorlar. Firmalar boş kadrolarını doldurmada zorlanıyor, işsizlik katılaşıyor. İBB Bölgesel istihdam Ofislerine iş arayanların başvuru oranı bir yılda yüzde 4,3’ten yüzde 12’ye neredeyse üç katına yükseldi. Öte yandan Firmalar da artan maliyetlerini fiyatlarına yansıtamadıklarını, kar marjlarının daraldığından şikâyet ediyor. Yüksek enflasyon hem mal ve hizmet piyasalarını hem de işgücü piyasasının düzgün çalışmasını engelliyor.”

İSPER A.Ş. Genel Müdürü Banu Saraçlar, “Araştırma sonuçları istihdamda cinsiyet eşitsizliğinin artarak devam ettiğini gösteriyor. Kadın istihdam oranı İstanbul’da yüzde 30,4, bu da demek oluyor ki yüzde 64,6 olan erkek istihdam oranının yarısından daha az. Genç işsizlik oranı kadınlarda yüzde 26,2, erkeklerde yüzde 17,7; cinsiyet farkı tam 8,5 puan. Ücret eşitsizliği de kadınların aleyhine. Kadınlar işe girişte yüzde 11 daha düşük ücrete razı. İşyerinde terfi ve yükselme olanaklarına kadınlar erkekler kadar sahip değil. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Halbuki, firma yöneticileri verimlilik ve iş disiplininde kadın çalışanların en az erkekler kadar başarılı olduğunu söylüyor. Cinsiyet eşitsizliğini gidermek için aktif işgücü politikalarını daha etkin uygulamalıyız.” dedi.

 

ARAŞTIRMA RAPORUNDA ÖNE ÇIKAN BULGULAR

 

KADINLARDA EĞİTİM DÜZEYİ YÜKSELDİKÇE İŞSİZLİK ARTIYOR

Rapor, İstanbul’da eğitim durumu ve işsizlikle ilgili çarpıcı sonuçları gözler önüne seriyor. Bir önceki araştırma ile paralel olarak; İstanbul’da eğitimli genç nüfus oranı yükselirken bu artışın kadınlarda erkeklere oranla daha fazla olması dikkat çekiyor. İstanbul’da yüksek eğitimli kadınların sayısı 2014’ten 2021’e yüzde 64,4 artışla 528 binden 868 bine yükseldi. Kötü haber ise eğitimli kadınların iş bulmalarının zaman içinde giderek güçleşmesi. Yani eğitimli genç kadınların sayısı artıyor fakat bu kadınların iş bulma oranları erkeklere nazaran daha düşük, iş bulma süreleri de daha uzun. Yüksek eğitimli işsiz kadınların toplam kadın işsizler içindeki payı yüzde 43,2 gibi ürkütücü bir seviyede. Erkeklerde ise bu pay yüzde 21,8. Uzun süreli işsizlik oranları toplam işsiz kadınlarda (yüzde 40,6) erkeklere (yüzde 30,9) kıyasla daha yüksek. Sonuç olarak İstanbul’daki genç kadın nüfusun eğitim düzeyi artarken, işsizlik oranları artıyor.

İSTANBUL’DA İSTİHDAM’A ÖZEL SEKTÖR YÖN VERİYOR

Araştırmanın istihdamla ilgili sonuçları da bir önceki yıldan çok farklı değil. Kadın istihdam oranı bir önceki yıla göre az da olsa artmış durumda. İstanbul’da 2022 yılı Ekim ayı itibariyle istihdam seviyesi, 6 milyon 115 bin kişi olarak tahmin ediliyor. İstanbul’daki istihdam oranlarına bakıldığında kadınların istihdama katılma oranı (0,2 puan artışla) yüzde 29,8 erkeklerde yüzde (1,4 puan artışla) 66,4 olarak tahmin ediliyor. İstanbul’da 2022 Ekim ayı itibariyle istihdam yüksek oranda (yüzde 86,3) özel sektörde gerçekleşmiş durumdayken, istihdama katılan kişilerin neredeyse yüzde 90’ı işveren yanında/yevmiyeli olarak çalışıyor.

KAYIT DIŞI ÇALIŞMA YİNE GÜNDEMDE

Rapora göre kayıt dışı çalışma sorunu devam ediyor. İstanbul’da istihdamdaki her 8 kişiden 1’i SGK kaydı olmadan çalışıyor: yüzde 87,5’i kayıtlı, yüzde 12,5’i kayıt dışı. Devlet denetiminin sıkı olduğu firmalar ile büyük ölçekli kurumsal firmalarda kayıt dışı çalışmaya rastlanmazken daha çok küçük ve orta ölçekli özel işyerlerinde kayıt dışı çalışma hala yaygın. Firma yöneticilerine göre asgari ücretteki artış ve mülteci/göçmen sayısının artması kayıt dışı çalışma oranını olumsuz etkiliyor. Asgari ücret artışının; tekstil/konfeksiyon, toptan/perakende ve lokanta/konaklama sektörlerinde kayıt dışılığı artırdığı ifade ediliyor. Mültecilerin en çok çalıştığı tekstil/konfeksiyon, yiyecek içecek hizmetleri,imalat ve inşaat gibi sektörlerde kayıt dışı çalışmanın yaygın olduğu anlaşılıyor. Eğitim, sağlık gibi sıkı denetlenen sektörlerde ve faaliyet alanı ne olursa olsun büyük ölçekli kurumsallaşmış firmalarda kayıt dışılığın olmadığı belirtilmektedir.

İSTANBUL UZAKTAN/HİBRİT ÇALIŞMAYI BENİMSEMEDİ

Pandemi dönemi ve sonrasında hayatımıza giren uzaktan/hibrit çalışma sisteminin, firmaların faaliyet alanı ve iş yapış şekillerine göre hala devam ettiği görülse de sadece pandemi sebebiyle uzaktan çalışma sistemine geçen işyerlerinin büyük bölümü pandeminin sona ermesiyle yüz yüze çalışma sistemine geri dönmüş. Araştırma kapsamında görüşme yapılan 53 firmadan 16’sında uzaktan çalışma sistemi mevcut (yüzde 30,2). Personelinin yüzde 25’inden fazlasının evden ya da hibrit çalıştığını söyleyen firma sayısı 4’tür (yüzde 7,6). 9 firma uzaktan çalışmaya ya da hibrit çalışma modeline pandemi ile başlamış. Bu dokuz firmanın 7’si pandeminin etkilerinin azalması ile uzaktan çalışmaya son vermiş, iki firma hala sürdürdüğünü belirtiyor. Çağrı merkezleri, yazılım ve bilgi işlem departmanlarında, ayrıca idari kadrolar ve genel müdürlük ofislerinde uzaktan ya da hibrit sistem ile çalışma görece yaygın.

İŞTEN MEMNUN OLMAMANIN EN BÜYÜK SEBEBİ ÜCRET

İstanbul’un çalışan kadın ve erkek işgücünün işten memnun olmamasının ortak ve en büyük nedeni gelir yetersizliği. Araştırmaya göre her altı çalışandan biri işinden memnun değil. Tüm çalışanlarda işten memnuniyetsizlik oranı yüzde 17,4 iken bu oran kadınlarda yüzde 16,5, erkeklerde yüzde 17,8. İşinden memnun olmayanlar, daha iyi bir iş bulamayacaklarını düşünmeleri sebebiyle başka bir iş arayışına girmediğini belirtiyor. Erkeklerde ve kadınlarda eğitim düzeyi ile işten memnuniyetsizliğin oranındaki fark dikkat çekiyor. Lise ve altı eğitim seviyesindeki erkeklerin işten memnuniyet oranı (yüzde 20,6) yüksek öğrenimli erkeklere göre fazlayken, eğitim düzeyi yüksek olan kadınlarda memnuniyetsizliğinin de daha yüksek olduğu görülüyor. (yüzde 17,2). İşten memnuniyetsizlik gelir düzeyleri itibariyle incelendiğinde beklendiği gibi en yüksek memnuniyetsizlik oranı yüzde 24,1 ile asgari ücrete yakın ücretli grubu. İşten memnuniyetsizliğin en önemli nedeni, gelir yetersizliği (yüzde 35,6). İkinci sırada çalışma saatlerinden memnuniyetsizlik (yüzde 24,4), üçüncü sırada ise yetersiz yükselme ve terfi imkânları (yüzde 21,5) yer alıyor. Ücret yetersizliğine, çalışma saatlerinin uygunsuzluğuna ve terfi olanaksızlığına kadınların erkeklere kıyasla daha fazla maruz kaldıkları anlaşılıyor.

POTANSİYEL İŞGÜCÜ: AİLEVİ SEBEPLER VE ÜMİDİ KIRIK İŞSİZLER

Kadınların potansiyel işgücündeki payı yüzde 60,7, erkeklerin yüzde 39,3. Potansiye işgücü içinde ailevi sebeplerle iş aramadığını belirten kadınların oranı 47,9. Tüm potansiyel işgücü içerisinde iş bulma ümidi olmadığı için iş aramayanların oranı yüzde 23,4. Bu kişilere hangi koşullarda iş arayacakları sorulduğunda; ailesel nedenler ortadan kalktığında diyenlerin oranı yüzde 35,9 iken geçinmekte artık zorlandığı için en kısa zamanda iş arayacakların oranı yüzde 25,4, istihdam olanaklarının artmasını bekleyenlerin oranı ise yüzde 16,8. İş tercihinde eve yakınlık önemli bir koşul: Kadınlarda bu koşul yüzde 57 oranında işaretlenirken erkeklerde oran yüzde 41’dir.

ENFLASYONDAN ÇALIŞANLAR KADAR FİRMALAR DA RAHATSIZ

Firmalar, yüksek enflasyon nedeniyle artan maliyet artışlarını fiyatlara yansıtamadıklarını ve kar oranının düştüğünü, müşteri kaybından endişelendiklerini belirtiyor. Enflasyon baskısı işgücü piyasası açısından ciddi sorunlar yaratıyor. Pek çok firma artan ücretler nedeniyle bir yandan aradıkları elamanları bulamıyorken diğer yandan mevcut vasıflı ve deneyimli çalışanlarını elde tutmakta zorlanıyorlar. Araştırma sonucu asgari ücret artışıyla beraber istihdamda azalma olmadığını gösterse de aslında firmalar ve çalışanlar açısından durum farklı. Firmalar için İstanbul’da asgari ücretten çalışan bulmak zor. Yöneticilerin çoğunluğu İstanbul’da hayat pahalılığı, özellikle de ev kiralarının ulaştığı seviye nedeniyle mevcut asgari ücretin cazip olmaktan çıktığını, bu nedenle bölgedeki yaşam maliyetlerine göre bölgesel asgari ücret belirlenmesi gerektiğinin altını çiziyor.

İŞGÜCÜ DARBOĞAZI, ARTAN SİRKÜLASYON

Rapora göre İstanbul’daki firmaların büyük bölümü personel darboğazı yaşıyor. Firmalar; personel kısıtlılığına ücret, prim ve yan haklar politikalarını güncelleyerek çözüm üretmeye çalıştıklarını belirtiyor. Bununla birlikte kötüleşen ekonomi koşulları ve hayat pahalılığının ciddi ölçüde yükseldiği ortamda ücret ve primlerde yapılan iyileştirmelerin de yeterli olmadığı görülüyor. Personel memnuniyeti ve firma aidiyetini artırmak için bazı firmaların ayni yardımlarda bulundukları, sosyal faaliyetler (etkinlikler, kulüpler gibi) önerdikleri, motivasyon çalışmalarında bulundukları ve sağlık gibi ek yan haklar önerdikleri de görülmektedir. Çalışanların kariyer beklentileri ile firmaların sundukları işler arasındaki uyumsuzluk istihdam önündeki engellerden biridir.

 BECERİ AÇIĞI VE VASIFSIZLIK SORUNU

 Firmalar nitelikli ve tecrübeli eleman bulamadıklarından şikayetçi. Firmalar eleman alımında ihtiyaç duydukları yetkinlikleri ne beyaz yakalılarda ne mavi yakalılarda bulamıyor. Neredeyse tüm firmalar bu vasıf uyumsuzluğunun çözülmesi için iş arayanlara veya çalışanlara vasıf kazandırmaya yönelik nitelikli eğitimler verilmesi konusunda devletten, belediyelerden ve meslek odalarından katkı beklediklerini belirtiyor.

 ENSTİTÜ İSTANBUL İSMEK MESLEKİ EĞİTİMLERİNE İLGİ ARTTI

 İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve Türkiye’nin en büyük ücretsiz eğitim platformu Enstitü İstanbul İSMEK, yenilenen vizyonu ile meslek edindirmeye yönelik eğitim içerikleri ve güncel eğitim programları sebebiyle vatandaştan yoğun ilgi görüyor. İş bulma amacıyla Enstitü İstanbul İSMEK mesleki eğitim programlarına katılma hevesi gösterenlerin oranının, 2021’den 2022’ye tam 10 yüzde puan artışla yüzde 41,7’den yüzde 51,7’ye çıktığı görülüyor. İlk kez iş arayan kadınlarda eğitim programlarına katılma hevesinde büyük bir artış söz konusu. 2021’de bu gruptaki kadınların yüzde 52,4’ü kurslara katılma isteğini beyan etmişken 2022’de bu oran 21 puan artışla yüzde 73,5’e yükselmiş durumda. İlk kez iş arayan erkeklerde ise eğitim programlarına katılım heveslilerinin payında artış 10 yüzde puan. Bu sonuca göre kadınlar mesleki eğitim almaya erkeklere kıyasla daha hevesli. Eğitimli işsizlerin hemen hemen yarısının mesleki bir eğitim almak istemesi de dikkat çekici bir detay. Bu bulgu kuşkusuz bir sorunun göstergesi. Bu işsizlerin bir kısmı ya yeni bir meslek edinmek istemekte, ya da sahip oldukları/ eğitimini aldıkları meslekler artık talep görmemekte ve iş bulmaları zorlaşmakta. Yaş itibariyle mesleki eğitim programlarına katılma isteğinde en çarpıcı gelişme 45+ grubuna mensup ilk kez iş arayanlarda etkili bir sıçramayla yüzde 34,7’den 71’e yükselmiş olması. Bunların ezici çoğunluğunu ileri yaşlarına rağmen çalışma arzusunda olan kadınlar oluşturmakta (yüzde 58). 2022’de en çok tercih edilen eğitim programları alan kategorisi “Bilişim Teknolojileri”. 2021’de bu alandaki eğitim programlarının işaretlenme oranı yüzde 21,5 iken 2022’de yüzde 46,5’e yükselmiş. Anketin şaşırtıcı bir diğer sonucu da kadınlarda “Yönetim ve hizmet” alanındaki eğitim programlarına rağbetin bir yılda yüzde 4,8’den yüzde 30,6’ya sıçramış olması.

 İŞ ARAYANLAR VE FİRMALAR BÖLGESEL İSTİHDAM OFİSLERİNİ (BİO) TERCİH EDİYOR

 İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul’daki istihdamı artırmak amacıyla 2019 yılında Bölgesel İstihdam Ofislerini kurdu. Sayıları her geçen gün artan ve İstanbul’da özel sektördeki işveren ile iş arayanları bir araya getiren Bölgesel İstihdam Ofislerine başvuru oranı, bir önceki yıla göre yüzde 4,3’ten yüzde 12’ye çıkarak üç katına yükselmiş durumda. Başvuru oranlarına kadın-erkek ayrımında bakıldığında kadınlar (yüzde 12,5), erkeklere (yüzde 11,3) kıyasla daha fazla BİO kanalını kullanıyor. Bölgesel İstihdam Ofisleri bugüne kadar 95 binden fazla kişinin iş sahibi olmasına aracılık etti.